Lezzetler içinde bir mücevher gibi parlayan Besançon, mutfak sanatını dönüştüren vizyoner şeflere ev sahipliği yaparak gastronomi alanında bir değer haline geliyor. Yerel zenginlikleri kutlamak, bu ocak sanatçılarının bir hedefi haline geliyor ve gelenek ile yeniliği birleştiriyor. *Her yemeği bir sanat eseri seviyesine çıkarmak, onların ana motto’su*, böylelikle benzersiz bir yemek deneyimi sunuyor.
*Cesur genç şefler*, Fransız Comté mutfak mirasını heyecan verici bir cesaretle taşırken, yerel etkiyi uluslararası etkilerle harmanlıyor. Bu sıradışı yaratımlardan zevk almak bu maestros’un, kesinlikle duyularınızı uyandıracak. Besançon’daki bu mutfağı, otantik bir kimlik taşıyan bu şefler arasındaki tutkunun gerçek bir yansıması olarak keşfedin.
Anahtar noktalar |
Hugo Mathieu – Le Sauvage restoranında şef, geleneksel yemekleri yerel malzemelerle yeniden yorumluyor. |
Blanche Loiseau – Bernard Loiseau’nun kızı, bölgeye ve mevsim ürünlerine ilham veren yemekler sunuyor Loiseau du Temps restoranında. |
Robin Vuillemenot – La Boucle restoranında şef, Asya mutfağı ile yerel ürünleri yaratıcı bir yaklaşımla harmanlıyor. |
Johnny Beudaert – L’Alchimie restoranında beslenen efsanevi mutfağı, Fransa Comté klasiklerine parlak ve yenilikçi bir dokunuş getiriyor. |
Bastian ve Camille Loridat – Épicéa restoranının şefleri, basit malzemeler ve yabani bitkilerle bir yemek deneyimi sunuyorlar. |
Blanche Loiseau: Mirasçı
Yalnızca 27 yaşında olan Blanche Loiseau, Besançon’daki mutfak sanatının yeni dalgasını temsil ediyor. Bernard Loiseau’nun küçük kızı olarak, çocukluğundan beri bu tutkuya daldı ve başka bir şey yapmayı hiç hayal etmedi. İspanya, İngiltere ve Japonya’daki Michelin yıldızlı restoranlarda deneyimlerinin ardından, 2023 sezonunda kendi işletmesini açıyor, Loiseau du Temps.
Blanche’ın gastronomik yaklaşımı, yerel ürünlere ve mevsimselliğe kesinlikle saygılı. Eski bir tahıl ambarında inşa ettiği restoranının eski kemerlerinin altında, Franche-Comté’nin hazinelerinden ilham alarak bir yemek repertuvarı sunuyor. Örneğin, taze kiraz ve porto sosuyla birlikte sunulan brioş bir Morteau sosisini keyifle tadabilirsiniz.
Robin Vuillemenot: Kaşif Ruhu
La Boucle restoranının şefi Robin Vuillemenot, sıradışı kariyeriyle öne çıkıyor. Sosyal antropolojiye yönelik bir eğitim almış olan Vuillemenot, çocukluğunda mutfak tutkusunu besleyerek dünyayı keşfetmiştir. 34 yaşında, Asya mutfağının lezzetlerini dünya baharatlarıyla birleştirdiği kendi işini açıyor.
Robin, gerçek bir yerel ürün savunucusu olarak, Bertrand Chalmin ile olan ortaklığıyla yerel kaynakları öne çıkarıyor. Ortaklaşa gerçekleştirdikleri proje, dünya mutfağı severlerin damaklarını şenlendiren cesur bir füzyon mutfağı sunuyor. Öğle menüsü, çalışanlardan genç gurmelere kadar çeşitli bir müşteri kitlesini çekiyor.
Johnny Beudaert: Rengarenk
40 yaşındaki çok yönlü şef Johnny Beudaert, L’Alchimie restoranının başında. Renkli bandanası ve canlı bakışlarıyla, yaratıcılığın tazelendiği bir mutfağı temsil ediyor. Yemeği yeniden büyülü hale getirmek için cesur birleşimlerle dolu tabakları sunuyor.
Onun mutfağı, yeniliklerle gelenekleri karıştırarak, Comté ürünlerini onurlandırıyor ve özgün birleşimlere cesaret ediyor. Morteau sosisi ve deniz tarağı gibi her bir yemeği, eşsiz tatları ortaya çıkaran bir sanat eserine dönüşüyor, bazı zencefil ve köri dokunuşları, onun müşterileri tarafından çok sevilen egzotik notaları ekliyor.
Hugo Mathieu: Saygıdeğer Mutfağı
Eski Clarisse Manastırı’nın kalbinde, Hugo Mathieu yerel ürünlerin güçlü bir savunucusu olarak öne çıkıyor, sanki gastronomi kuyumcusu gibi. Uluslararası düzeyde eğitim alan bu genç şef, mevsim ve yerel ürünleri mutfak felsefesinin merkezine koyuyor.
Önerileri, kendi bahçesinden elde edilen malzemeler ve yerel üreticilerle, özellikle peynirci Pascal Colas ile olan iş birliklerini içeriyor. Hugo’nun tabakları, Comté peynirlerinden yapılan emülsiyonlara dayanıyor ve bölgesel klasikleri yenilikçi bir şekilde yeniden yorumluyor. İyi yemeklerin tutkunları için gerçek bir zevk.
Bastian ve Camille Loridat: Hasat Şefleri
Bu genç şef çifti, Bastian ve Camille Loridat, 2023’te Battant Köprüsü yakınlarında Épicéa projesini başlattı. Poligny Otelcilik Okulu’nda eğitim aldıktan sonra, onları sürekli bir yaratıcılık ve özgünlük arayışına götüren deneyim kazandılar. Mutfaklarında, basit malzemeleri yenilikçi bir yaklaşımla kullanarak doğal kaynaklara dönüş yapmayı savunuyorlar.
Botaniğe tutkun olan çift, menülerini zenginleştirmek için 150’ye kadar yabani bitki topluyor ve yemeklerine beklenmedik dokunuşlar katıyor. Her yaratım, çiğ kabak tagliatelle’den marjoram infüzyonlu mascarponeye kadar lezzet keşfine bir davettir. Her mevsim yeniden şekillenen bir gastronomik deneyim.