KISACA
|
Standart yolların dışına çıkmak isteyenler için, Avrupa, benzersiz ve otantik deneyimler sunan bilinmeyen şehirlerle doludur. 2025 yılı yaklaşırken, kitle turizminin henüz etkilerini göstermediği destinasyonları keşfetmek için hafta sonu kaçamaklarınızı planlama zamanı. İşte unutulmaz bir macera için listenizde yer alması gereken beş şehir.
İtalya’da: Perugia ve saklı hazineleri #
Umbria’nın başkenti olan Perugia, ünlü Floransa’ya otantik bir alternatif olarak öne çıkıyor. Zamanla yolculuk yaptıran bu tepe şehir, taş döşeli sokakları ve yapılarıyla ziyaretçilerini ağırlıyor. Şehrin kalbi olan Piazza IV Novembre, tarihi anıtlarla çevrilidir; bunlar arasında Maggiore çeşmesi ve Priori Sarayı bulunmaktadır.
Sanat ve kültür meraklıları, İtalyan Rönesansı’na adanmış çeşitli müze ve galerileri keşfedeceklerdir. Perugia ayrıca, trüf ve yerel şaraplar gibi geleneksel lezzetlerin tadına varabileceğiniz gelişen bir gastronomi sahnesine de sahiptir. Şehir dışında, Umbria bölgesi nefes kesici manzaralar sunarak keşfedilmeyi bekleyen yeşil tepeler ve ortaçağ köyleriyle doludur.
Portekiz’de: Setúbal ve deniz havası #
Lizbon’un yakınında yer alan Setúbal, nadir turist tarafından ziyaret edilen tipik bir kıyı şehridir. Harika plajlarla çevrili bu güzel liman, gerçek bir huzur sığınağıdır. Ziyaretçiler, limanın kenarındaki birçok restoranda deniz ürünlerinin tadına varabilirler; burada taze balık her zaman ön plandadır.
Setúbal, ayrıca Serra da Arrábida‘yı keşfetmek için mükemmel bir başlangıç noktasıdır; bu doğal park, Atlantik Okyanusu’na muhteşem manzaralar sunan yürüyüş yolları sunar. Doğa severler, Akdeniz bitki örtüsü, sarp kayalıklar ve el değmemiş plajlar boyunca uzanan güzel patikalara hayran kalacaktır.
İspanya’da: Oviedo, Asturias’ın yeşil kalbi #
Asturias’ın başkenti Oviedo, otantik İspanya’nın yansımasıdır. Yeşil tepelerle çevrili bu şehir, zengin kültürel mirasını keşfetmek isteyen yürüyüşçüler için idealdir. Romanesk kiliseleri, tarihi binaları ve samimi atmosferi ile Oviedo, gezmeyi davet eder.
Ziyaretçiler, kafelerin ve el yapımı ürünlerin yer aldığı dükkanların harmanlandığı eski şehrin sokaklarında kaybolabilirler. Asturias bölgesi, dağlar, meralar ve kıyıları ile ünlüdür ve açık hava etkinlikleri için çok sayıda fırsatlar sunar; dağ yürüyüşü ve bisiklet sürmek bunların başında gelir.
İngiltere’de: Oxford, kültür ve doğanın birleşimi #
Özellikle prestijli üniversitesiyle tanınan Oxford, aynı zamanda doğal güzelliklere sahip bir şehirdir. Şehrin müzeleri, bahçeleri ve nehirleri, kültürel ziyaretler ve açık hava yürüyüşleri için ideal bir ortam yaratıyor. Tarihi taş binalarıyla pitoresk üniversite bölgesi, ziyaretçilerin sokaklarında gezinirken onları cezbetmektedir.
Şehri keşfettikten sonra, pastoral manzaralarıyla ünlü Cotswolds’a kolayca ulaşabilirsiniz. Güzellerin ve yeşil tepelerin olduğu bu köylerin tadını çıkarmak için sadece kısa bir tren veya araba yolculuğu yapmanız yeterlidir.
Hollanda’da: Leiden, Amsterdam’a alternatif bir keşif #
Ünlü Amsterdam tarafından sıklıkla gölgede bırakılan Leiden, ziyaret etmeye değer ilginç bir şehirdir. İyi korunmuş tarihi merkezi, kanalları ve sevimli köprüleri ile sakin ve rahat bir atmosfer sunmaktadır. Rembrandt’ın doğduğu yer burasıdır ve sanat tutkunları, onun eserlerine adanmış müzeleri keşfedebilirler.
Leiden ayrıca, canlı öğrenci yaşamıyla dolu dinamik bir üniversite şehridir. Ziyaretçiler, sıcak bir atmosferin tadını çıkarırken, küçük bistralarda Hollanda mutfağının lezzetlerini deneyebilirler. Deniz kıyısındaki konumu, ziyaretçilere rahatlatıcı bir kaçamak için sahil kasabalarına kaçış imkanı sunar.