KISACA
|
Batı ve Doğu arasında bir kavşakta yer alan Arnavutluk, uzun bir diktatörlük gölgesinden çıkmakta ve geleceğe yeni bir popüler destinasyon olma hedefiyle yönelmektedir. Büyüleyici doğal manzaraları, idil plajları ve eşsiz kültürel zenginlikleri ile Arnavutluk, giderek daha fazla turist çekmekte ve her yıl bu rakamlar artmaktadır. Turizm Bakanı Mirela Kumbaro, 2030’a kadar devletin turizmle ilgili gelirlerini dört katına çıkarmayı ve kitlesel değil, kaliteli bir turizm sunmayı hedefliyor.
Arnavut turizminin hızlı yükselişi
1990’ların sonlarından bu yana, Arnavutluk hızlı bir dönüşüm yaşadı. Eskiden sığınaklar ile dolu olan bu ülkede, şimdi milyonlarca ziyaretçi ağırlanıyor. 2024’te yaklaşık 10 milyon turist sınırlarını geçiyor ve bu rakamın bu yıl 12 milyon olması bekleniyor; 2030 yılına kadar ise 20 milyon hedefleniyor. Turizm, gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) için %17’den fazla bir oranla, Arnavut ekonomisinin temel taşlarından biri haline geldi.
2030 için cesur bir strateji
Bu dinamiğin merkezinde, 2030 için turizm geliştirme stratejisi net: geceleme sayısını %138 artırmak ve bunlarla ilişkili gelirleri dört katına çıkarmak. Mirela Kumbaro, Arnavutluk’un “turizm şampiyonu” olarak kendini kanıtlaması gerektiğini vurgulayarak, kaliteli bir teklifin önemine dikkat çekti. Büyük tatil köylerinin inşası hızla devam ederken, hükümet, nicelikten ödün vermeden kaliteyi koruma konusunda dikkatli kalmaktadır.
Değişim içindeki konaklama sektörü
Artan talebi karşılamak için, Arnavutluk birkaç 5 yıldızlı otel açarak hizmet standartlarını iyileştirmeyi hedefliyor. Bu zorluk belirgindir, çünkü birçok nitelikli Arnavut, yurtdışında fırsatlar arayıp, turizm sektöründe yetkin bir personel oluşturmayı zorlaştırıyor. Ancak, Vlora’da 2025 yılına kadar tamamlanması planlanan ikinci havaalanı ile altyapı genişlemektedir; bu da bu yeni destinasyona ulaşımı daha da kolaylaştıracaktır.
Eşsiz bir kültürel manzara
Arnavutluk’un doğal ve kültürel zenginlikleri, otantik deneyimler arayan gezginleri kendine çekmektedir. Kristal berraklığındaki plajları, görkemli dağları ve Kruja ile Berat gibi tarihi şehirleri ile bu ülke, henüz keşfedilmemiş birçok şeyi sunmaktadır. Birçok Arnavut-Fransız seyahat acentesi, bu az bilinen ülkenin doğası ve kültürünü keşfetmeye yönelik kapsamlı turlar sunmaya başlamaktadır.
Aşılması gereken önyargılar
Tüm bu potansiyele rağmen, merkezi bir turizm ofisi olmaması bir engel teşkil etmektedir. Güvenlik konusundaki birçok önyargı hala devam etmektedir. Ancak, Arnavutluk güvenlidir ve küçük suç oranı, birçok büyük Batı şehrine göre daha az endişe vericidir. Daha iyi bir iletişim ve artan görünürlük, bu kuşkuları gidermeye ve daha fazla ziyaretçi çekmeye yardımcı olabilir.
Büyüyen bir turizm topluluğu
Fransa’daki seyahat sektörü, Arnavutluk’a ciddi şekilde ilgi duymaya başlamış durumda; uzmanlar yerinde yenilikçi teklifler geliştirmek üzere çalışmaktadır. Klara Ravier tarafından kurulan Arnavutluk Toprakları gibi yerel ajanslar, doğa, kültür ve tarih ile bağlantılı otantik turlar sunmaya odaklanmaktadır. Birçok havayolu şirketi tarafından sağlanan direkt uçuşlar da bu gelişen destinasyona erişimi kolaylaştırmaktadır.
Turizm kimliğini güçlendiren etkinlikler
Arnavutluk’un Avrupa turizm sahnesinde kendini kanıtlaması için etkinliklerin sayısını artırmak gerekmektedir. Tiran şehri yakın zamanda Seyahat Şirketleri konvansiyonuna ev sahipliği yaparak sektördeki profesyonellerle bir araya geldi. Bu buluşmalar, ülkenin etkili bir şekilde tanıtımı için fırsatlar sunmakta ve uluslararası turizmdeki anahtar aktörler arasında görünürlüğünü artırmaktadır.
Parlak bir gelecek
Avrupa Birliği’ne entegrasyon arzusuyla Arnavutluk, geleceğe iyimser bakıyor. Homojen bir kültüre ve efsanevi bir misafirperverliğe sahip bu ülke, turizm pazarında kendine bir yer edinmeye kararlıdır. Arnavutluk, büyük hayalleri olan bu küçük ülke, Balkanlar ve ötesinde vazgeçilmez destinasyonlardan biri olma yolunda ilerlemektedir.