Uygunsuz müdahalelerle yüzleşen heykeller

KISACA

  • Molly Malone Dublin’de: ünlü heykel bir batıl inanç ile ilişkilidir.
  • Turistler genellikle heykeline dokunma girişimlerinde bulunurlar.
  • Şehir, suistimalleri önlemek için heykeli izlemeye karar verdi.
  • Dünyanın dört bir yanında batıl inançların kurbanı olan diğer ünlü heykeller.
  • Örnekler: Ren Kadını, Juliet Capulet, Dalida.
  • Père-Lachaise Mezarlığı’nda, Victor Noirın yatığını dokunmak doğurganlık için.

Batıl inançlar ve halk inançları kültür ve sanatla bir arada bulunduğu bir dünyada, bazı heykeller istenmeyen ilginin hedefi haline geliyor. İster Dublin’de, İrlanda’nın eski folklorunu simgeleyen ünlü Molly Malone olsun, isterse Berlin’den Paris’e kadar diğer yerlerde, bu sanat eserleri, mutluluk veya şans arayan turistlerin uygunsuz hareketlerinin kurbanı olma sıkıntısını yaşıyorlar. İbadet ve kayıtsızlık arasındaki bu garip dans, yetkililerin zaman zaman bu sembolik figürlerin bütünlüğünü korumak için devreye girmesine neden oluyor ve bu da hem eğlenceli hem de acıklı bir olgu yaratıyor.

Dünyanın birçok şehrinde, sembolik heykeller uygunsuz dokunmaların hedefleri haline geldi, genellikle şansa, aşka veya zenginliğe dair batıl inançlar doğrultusunda. Bu heykeller arasında, turistlerin onlara uyguladığı uygunsuz dokunuşlar nedeniyle tanınan bazıları var, bu durum bu sanat eserlerinin bütünlüğünü tehdit ediyor. Bu makale, bu inançların ironisini keşfediyor ve yetkililerin bu sevilen kültürel sembolleri korumaya nasıl çalıştığını irdeliyor.

À lire Amerika’nın en arkadaş canlısı semtlerinden biri, ‘kaba’ olarak bilinen ünlü bir Texas şehrinde gizlice saklanıyor.

Molly Malone ve turist dokunma sorunları #

Dublin’de, kurgusal bir balıkçı kadın olan Molly Malone heykeli bu eğilimden kaçamıyor. Bir yandan, genç kadının bir ateş nedeniyle hayatını kaybeden romantik ve melankolik hikayesi sayesinde binlerce ziyaretçi çekiyor. Öte yandan, yerel batıl inanç, göğsüne dokunmanın şans getirdiğini iddia ediyor. Sonuç? Yetkililer bu fenomeni sona erdirmek için heykelin erişimini kısıtlama kararı aldı, eserinin durumu için endişelendikleri için. Bu karar, heykellerin gerçekten şansı etkileyebileceğini beklemenin absürtlüğünü vurgularken, sanat eserini de korumayı amaçlıyor.

Dünyayı saran inançlar #

Maceracı eller tarafından zorbalığa uğrayan heykel hikayeleri sadece Dublin’e özgü değil. Aslında, benzer örnekler dünya genelinde gözlemleniyor. Berlin’de, Ren Kadını, romantizm başlatmayı umanlar tarafından sıklıkla okşanıyor. Verona’da, Juliet Capulet heykeli, tutku canlandırmak isteyen aşıkları çekiyor, Montmartre’de ise Dalida heykeli, kariyerlerinde ilham veya başarı arayanların dokunuşlarına hedef oluyor. Bu heykellerin neredeyse hepsi kadın figürleri, bu da feminenlik ve halk sihri algısı üzerine sorular ortaya koyuyor.

Bazen şaşırtıcı batıl inançlar #

Çoğu dokunulan heykel kadın figürlerine ait olmasına rağmen, Victor Noirın Père-Lachaise Mezarlığı’ndaki yatığını ovalama isteği, son derece ilginç inançları da açığa çıkarıyor. Burada, dokunmanın dolu bir aşk veya vaat edilen doğurganlık getirdiğine inanılıyor. Bir jurnalistin, trajik kaderine rağmen, başkaları için şans simgesi haline gelmesi oldukça dikkat çekici. Mitlerin büyüsü genellikle beklenmedik şekiller alarak bizi bu tür ritüellere inanmaya itmekte zorlayabiliyor.

Heykellerin yetkililer tarafından korunması #

Bu tuhaf durumla karşı karşıya kalan belediyeler, özenle korudukları sanat eserlerini korumaya kararlılar. Bu koruma önlemleri arasında engellerin kurulması veya güvenlik görevlilerinin tahsis edilmesi gibi eylemler yer alıyor. Ancak, koruma nerede sona erer ve aşırı düzenleme nerede başlar sorusu hâlâ geçerliliğini koruyor. Bu heykeller, hikayeleri ve duyguları simgeleyen nesneler olarak, neden kolektif batıl inançların saldırılarına maruz kalmalıdır ki? Bu, gelenek ile kültürel mirası koruma gerekliliği arasındaki gerginliği vurgulayan bir ikilem.

À lire Uzun Mayıs hafta sonlarında Navigo kartının size beklenmedik tasarruflar sağlayabileceğini keşfedin.

Heykeller insanlığın tanıklarıdır #

Bu sanat eserleri metal ve taş yapıların ötesinde bir anlam taşır. İnsanlığımızın, inançlarımızın ve toplu arzularımızın hikayelerini taşırlar. Onları korumaya çalışırken, aynı zamanda ilettikleri mesajları da düşünmeliyiz. Bir zamanlar şans getiren bir dokunuş olarak görülen şey, şimdi onların onurlarına yönelik bir ihlal olarak algılanabilir. Heykeller, batıl inançlarla değil, tarihimizin tanıkları olarak değer verilip saygı gösterilmelidir.

Partagez votre avis