Barselona’da, ünlü Sagrada Família, her yıl milyonlarca turisti çeken, arka planda bu başyapıt ile mükemmel anı yakalamak isteyen ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor. Yoğun turist akını ve bunun yerel sakinler üzerinde yarattığı rahatsızlıklar karşısında, belediye harekete geçmeye karar vererek bir selfie alanı oluşturmaya karar verdi. Bu yenilikçi proje, yaya trafiğini rahatlatmayı ve ziyaretçilere unutulmaz bir fotoğraf deneyimi sunmayı amaçlayarak, bölgenin huzuruna zarar vermemeyi hedefliyor.
Ünlü Sagrada Família bazilikası önünde anı ölümsüzleştirmek isteyen turistlerin yoğunluğuyla başa çıkmak için, Barselona Belediyesi harekete geçti. Yaya trafiğini rahatlatmak ve yerli sakinlerin huzurunu korumak için 6200 m² büyüklüğünde bir alan hazırlanacak; bu alan özel olarak selfie’ler için tasarlanacak. Ancak bu, yalnızca fotoğraf çekmek için bir yer olmanın ötesinde, aşırı turizmin olumsuz etkileriyle mücadele etmek için daha kapsamlı bir planın parçası olarak değerlendiriliyor.
Rekor Turist Akını
Sagrada Família, her yıl yaklaşık 4,7 milyon ziyaretçi ağırlayarak, İspanya’nın en çok ziyaret edilen ikinci yeri olmuştur. Bu basilikanın, mimar Antoni Gaudí tarafından tasarlanan simgesel eseri, son yıllarda popülaritesini artırmaya devam etmektedir. Turistler, her anını yakalamak için sıklıkla en iyi açıyı elde etmekte yarışıyorlar. Anıtın etrafında bu kadar çok fotoğraf meraklısı bir araya gelince, yerel sakinlerin günlük yaşamları bir hayli etkileniyor.
Belediyeyi Zorlayan Bir Trend
Selfie fenomeni yeni değil, ama TikTok gibi sosyal medya platformları sayesinde yeni bir boyut kazandı. Ziyaretçiler, bazilikanın arka planda olduğu yürüyen merdivenlerde bile kendilerini ölümsüzleştiriyor. Bu pratiğin tehlikeleri karşısında, yetkililer bu riskli çekimleri yasaklamayı ve daha güvenli ve düzenli bir alternatif sunmayı kararlaştırdı.
Selfie Alanı Düzenlemesi
Sagrada Família etrafında alanın yeniden düzenlenmesi amacıyla, doğum cephesi ile Gaudí Meydanı arasında 6200 m² büyüklüğünde yeni bir alan oluşturulacak. Bu özel fotoğraf çekim noktası, turistlerin fotoğraf çekmelerini sağlarken yaya trafiğini engellemeyecek ve yerel sakinler için gürültü kirliliği yaratmayacak. Bu proje sadece bir genişletme değil, aynı zamanda 15,5 milyon euro bütçeli bir genel düzenleme planının bir parçasıdır ve “Yüksek Yoğunluklu Alanlar için Eylem Planı (EGA)” olarak adlandırılmaktadır.
Daha İyi Bir Birliktelik İçin
Bu yeni alanla birlikte, belediye, tatilcilerle yerel sakinlerin sorunsuz bir şekilde bir arada yaşayabileceği daha huzurlu bir ortam yaratmayı umuyor. Çalışmaların 2025 yazının sonunda başlaması ve 2026 Nisan’ında, Gaudí’nin ölümünün yüzüncü yılı olan tarihe denk gelecek şekilde tamamlanması planlanıyor. Bu güçlü işaret, çok yoğun olan bu bölgede dengeyi yeniden kurma isteyen bir iradeyi simgeliyor.
Aşırı Turizme Karşı Önlemler
Selfie alanının ötesinde, belediye aşırı turizmin etkileriyle mücadele etmek için başka girişimlerde de bulundu. 2029’dan itibaren, kısa süreli turistik kiralamalar için izinler kademeli olarak kaldırılacak, lüks otellerdeki konaklama vergisinin 15 € kişi başına ve geceye kadar çıkabileceği belirtilmektedir. Bu önlemler, turizmin yerel yaşam üzerindeki etkisini azaltmayı ve artan kira fiyatlarını kontrol altında tutmayı hedefliyor; çünkü son on yılda %68 oranında bir artış yaşandı.
Tansiyonu Yükselen Sosyal Bir Ortam
Bu proje, sosyal açıdan çok hassas bir bağlamda başlatılıyor. Barselona, “Turistler evinize dönün!” hareketinin merkezlerinden biri haline geldi; bu hareket, kitle turizminin yerel halkın yaşam kalitesi üzerindeki etkilerini dile getiriyor. Gösteriler arttı; bazı insanlar, turistleri su tabancalarıyla ıslatarak hoşnutsuzluklarını eğlenceli bir şekilde ifade ettiler. Bu gerginliklere yanıt olarak, belediye, şehir temizliği ve sokak güvenliğini artırmak için bir eylem planı oluşturdu.
Belediye, gerginlikleri hafifletmek için sadece bir selfie alanına bel bağlasa da, aşırı turizmin sorunu çok daha geniş çözümler gerektirmektedir. Bu konu, Avrupa genelindeki birçok başka turistik destinasyonu da etkilemekte ve sakinlerin yaşam kalitesini tehlikeye atmadan turist kabul etme yöntemlerinin gözden geçirilmesine çağrıda bulunmaktadır.